-Komplo-Var-


Kennedy, Saddam

J.F. KENNEDY, ABRAHAM LİNCOLN VE SADDAM HÜSEYİN
FRB

Bu kişiler arasında ne alaka var.
Çook.

        Saddam Hüseyin ile Amerika Birleşik Devletlerinin suikastle koltuğundan indirilen iki başkanı John F. Kennedy (JFK) ve Abraham Lincoln arasında bir benzerliği hiç düşündünüz mü? Bu benzerliği anlayabilmek için cebinizdeki (varsa) Amerikan banknotuna bir göz atmanız gerekiyor. Ön yüzündeki FEDERAL RESERVE NOTE yazısını gördünüz mü?

Şimdi JFK ile başlayalım hikâyemize. JFK, vatansever ve zeki bir başkandı. Bu zeki insan, 4 Haziran 1963 tarihli bir emirle Amerikan banknotlarında gördüğünüz FEDERAL RESERVE NOTE yazısını sildirmek istemiştir. Federal Reserve Bank, çoğu kişinin zannettiğinin aksine Türkiye’deki Merkez Bankasının karşılığı bir banka değildir. Hatta çoğu Amerikan vatandaşının zannettiği gibi Amerika Birleşik Devletlerinin bir kurumu da değildir.

Federal Reserve Bank (FRB), aralarında kan bağı ve şirket bağı olan, sayıları bir elin parmaklarını geçmeyecek birkaç ailenin ve şirketin sahip olduğu özel bir bankadır. ‘Bank of England’ın sahibi Rothschilds ailesi FRB’nin gerçek sahibidir’ dersek çok yanlış olmaz. Rothschild ailesinin Amerika’daki temsilcileri olan Morgan gibi Amerika’nın bilinen dev firmaları FRB’nin yönetimini elinde tutmaktadır. Bunlara ilâve olarak Rockfeller ailesi gibi birkaç zengin aile, Texaco gibi petrol şirketleri de FRB’ın sahipleri arasında bulunuyor.


Sistemin çalışmasına gelince: ABD’nin piyasaya süreceği para FRB’nın matbaalarında basılıyor. FRB, bu banknotları ABD’ye borç olarak veriyor. ABD, FRB’den aldığı kâğıtlar karşılığında FRB’ye faiz ödüyor. Piyasaya sürülen banknotların karşılığının olup olmadığına bakılmıyor. Nasıl olsa kimse karşılığını sormuyor, karşılığını soran çıkarsa defteri dürülüyor.

İşte vatansever JFK, bu “borç para vererek devletten faiz toplama gücünü” FRB’nın elinden almak istemiştir. JFK’nın 4 Haziran 1963 tarihli ve 11110 sayılı emri ile Amerikan hükümetine kendi parasını kendi basması yolu açılmıştı. Amerikan Hazinesi, kasasında tuttuğu gümüş karşılığında basacağı banknotları piyasaya sürebilecekti. ABD, artık FRB’ye faiz ödemek zorunda kalmayacaktı. Kennedy’nin bu emri aynı zamanda FRB’nın iflası anlamına geliyordu. Kâğıt para basıp yüklü miktarda faiz geliri almak gibi tatlı bir ticaret sona ermek üzereydi. 22 Kasım 1963 tarihinde Kennedy suikaste uğradı ve öldü. Kennedy öldürüldükten 5 ay sonra Amerika yine eskiden olduğu gibi FRB’den aldığı kâğıtları (dolarları) piyasaya sürüp, FRB’ye faiz ödemeye devam etti.

Dikkat çekici olan şu ki, Abraham Lincoln de ulusal para politikasını düzenleyen bir yasa çıkarttıktan sonra suikaste uğramıştı. Doların dünyadaki hakimiyeti, sokaktaki Amerikan vatandaşından çok, Federal Reserve Bank için önemli. Piyasaya sürülen her dolar, FRB’nin kasasına girecek faiz gelirinin artması demek. Doların hakimiyetinin sona ermesi ise FRB’nin kolaydan kazandığı faizlerin buharlaşması anlamına geliyor.

Madalyonun nasıl iki yüzü varsa, doların bir de uluslararası “yüzü” var. Dünyadaki resmî rezervlerin yüzde 60’ı Amerikan doları cinsinden kasalarda tutuluyor. Avrupa Birliği 1999 senesinden itibaren euro kullanacağını ilân ettiği zaman bu para biriminin pek tutmayacağı yönündeki görüşler ağırlık kazanıyordu.

Gelin görün ki Saddam gibi bazı Amerikan düşmanları doları tahtından indirip euro’yu birinci sınıf para koltuğuna oturtmaya kalkıştı. Hem de bu durum düşünüldüğünden daha hızlı gelişmeye başladı. İran ve Venezuella gibi petrol zengini diğer ülkeler de “Petrolü dolarla satmam, euro ile satarım” diyen Saddam’ı kendilerine örnek alınca doların “rengi” aniden değişti; yeşilliğini kaybedip morarmaya başladı. İki Amerikan başkanı, kâğıt basıp faiz toplayanların dümenine çomak sokunca suikaste uğradı. Saddam da aynı dümene çomak sokunca bazılarının aklına
‘Irak halkına demokrasi getirmek’ geldi!”


Bu ‘komplo’ teorisi, aynı zamanda ‘iki ayrı Amerika’ olduğuna ve Amerika yönetimini de ‘esir’ alan ‘ifsat komiteleri’nin varlığına işaret etmiyor mu? 
Bir düşünün derim.

J.F. KENNEDY, ABRAHAM LİNCOLN VE SADDAM HÜSEYİN
FRB

Bu kişiler arasında ne alaka var.
Çook.

        Saddam Hüseyin ile Amerika Birleşik Devletlerinin suikastle koltuğundan indirilen iki başkanı John F. Kennedy (JFK) ve Abraham Lincoln arasında bir benzerliği hiç düşündünüz mü? Bu benzerliği anlayabilmek için cebinizdeki (varsa) Amerikan banknotuna bir göz atmanız gerekiyor. Ön yüzündeki FEDERAL RESERVE NOTE yazısını gördünüz mü?

Şimdi JFK ile başlayalım hikâyemize. JFK, vatansever ve zeki bir başkandı. Bu zeki insan, 4 Haziran 1963 tarihli bir emirle Amerikan banknotlarında gördüğünüz FEDERAL RESERVE NOTE yazısını sildirmek istemiştir. Federal Reserve Bank, çoğu kişinin zannettiğinin aksine Türkiye’deki Merkez Bankasının karşılığı bir banka değildir. Hatta çoğu Amerikan vatandaşının zannettiği gibi Amerika Birleşik Devletlerinin bir kurumu da değildir.

Federal Reserve Bank (FRB), aralarında kan bağı ve şirket bağı olan, sayıları bir elin parmaklarını geçmeyecek birkaç ailenin ve şirketin sahip olduğu özel bir bankadır. ‘Bank of England’ın sahibi Rothschilds ailesi FRB’nin gerçek sahibidir’ dersek çok yanlış olmaz. Rothschild ailesinin Amerika’daki temsilcileri olan Morgan gibi Amerika’nın bilinen dev firmaları FRB’nin yönetimini elinde tutmaktadır. Bunlara ilâve olarak Rockfeller ailesi gibi birkaç zengin aile, Texaco gibi petrol şirketleri de FRB’ın sahipleri arasında bulunuyor.


Sistemin çalışmasına gelince: ABD’nin piyasaya süreceği para FRB’nın matbaalarında basılıyor. FRB, bu banknotları ABD’ye borç olarak veriyor. ABD, FRB’den aldığı kâğıtlar karşılığında FRB’ye faiz ödüyor. Piyasaya sürülen banknotların karşılığının olup olmadığına bakılmıyor. Nasıl olsa kimse karşılığını sormuyor, karşılığını soran çıkarsa defteri dürülüyor.

İşte vatansever JFK, bu “borç para vererek devletten faiz toplama gücünü” FRB’nın elinden almak istemiştir. JFK’nın 4 Haziran 1963 tarihli ve 11110 sayılı emri ile Amerikan hükümetine kendi parasını kendi basması yolu açılmıştı. Amerikan Hazinesi, kasasında tuttuğu gümüş karşılığında basacağı banknotları piyasaya sürebilecekti. ABD, artık FRB’ye faiz ödemek zorunda kalmayacaktı. Kennedy’nin bu emri aynı zamanda FRB’nın iflası anlamına geliyordu. Kâğıt para basıp yüklü miktarda faiz geliri almak gibi tatlı bir ticaret sona ermek üzereydi. 22 Kasım 1963 tarihinde Kennedy suikaste uğradı ve öldü. Kennedy öldürüldükten 5 ay sonra Amerika yine eskiden olduğu gibi FRB’den aldığı kâğıtları (dolarları) piyasaya sürüp, FRB’ye faiz ödemeye devam etti.

Dikkat çekici olan şu ki, Abraham Lincoln de ulusal para politikasını düzenleyen bir yasa çıkarttıktan sonra suikaste uğramıştı. Doların dünyadaki hakimiyeti, sokaktaki Amerikan vatandaşından çok, Federal Reserve Bank için önemli. Piyasaya sürülen her dolar, FRB’nin kasasına girecek faiz gelirinin artması demek. Doların hakimiyetinin sona ermesi ise FRB’nin kolaydan kazandığı faizlerin buharlaşması anlamına geliyor.

Madalyonun nasıl iki yüzü varsa, doların bir de uluslararası “yüzü” var. Dünyadaki resmî rezervlerin yüzde 60’ı Amerikan doları cinsinden kasalarda tutuluyor. Avrupa Birliği 1999 senesinden itibaren euro kullanacağını ilân ettiği zaman bu para biriminin pek tutmayacağı yönündeki görüşler ağırlık kazanıyordu.

Gelin görün ki Saddam gibi bazı Amerikan düşmanları doları tahtından indirip euro’yu birinci sınıf para koltuğuna oturtmaya kalkıştı. Hem de bu durum düşünüldüğünden daha hızlı gelişmeye başladı. İran ve Venezuella gibi petrol zengini diğer ülkeler de “Petrolü dolarla satmam, euro ile satarım” diyen Saddam’ı kendilerine örnek alınca doların “rengi” aniden değişti; yeşilliğini kaybedip morarmaya başladı. İki Amerikan başkanı, kâğıt basıp faiz toplayanların dümenine çomak sokunca suikaste uğradı. Saddam da aynı dümene çomak sokunca bazılarının aklına
‘Irak halkına demokrasi getirmek’ geldi!”


Bu ‘komplo’ teorisi, aynı zamanda ‘iki ayrı Amerika’ olduğuna ve Amerika yönetimini de ‘esir’ alan ‘ifsat komiteleri’nin varlığına işaret etmiyor mu? 
Bir düşünün derim.

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol